Çiftlikten elmalar sepet sepet sanki başka hiçbir şeyle beslenilmi-
yormuşcasına, kendinden geçercesine, dalından taze taze toplanır. Bu elmalar eve gelince eşe dosta da dağıtılır, günde en fazla dört tane tüketmeye mide ve ağız tadı ancak üç gün dayanır, elmalar bir köşede kaderlerine terkeledilmemek adına rendelenir ve zamanı gelip de elmalı kurabiyeye dönene kadar dolaba atılır.
Bir hafta sonra kurabiye için hazırlığa başlanır; yağ, yoğurt, beking povdır, şeker ve un harmanlanır ama hamur bir türlü içine elmayı da alıp kendini kapatacak kıvama gelemez, ufalandıkça ufalanır. Hamurun ziyan olmasına ramak kala diğer yanda duran rendelenmiş, tarçınla da aromalanmış elma rendesi ani bir refleksle alınır ve hamurun içine adeta boca edilir. Bir güzel karıştırılır, biraz daha un ilavesi eşliğinde yuvarlak şekiller elde edilir, fırına sürülür.
Çıkan sonuçtan bihaberim çünkü daha tatmadım. Hamur işlerinde çiğ hamurla öyle tıkanıyor ki bünyem, pişmişine yer kalmıyor, hele kektir, kurabiye hamurudur çiğ yemeye bayılırım ben, pişmişini aramam... Bu kurabiyeler de gelene gidene yar olmasa da, cadılar bayramına kadar dolapta muhafaza edilirlerse, cadı kurabiyesi olarak kapıyı şeker toplama niyetiyle çalana verilmesi bence en uygunu. Zaten o güne has planlarım da var; Ring filmindeki kuyudan çıkan kızı aratmamacasına, rapunzel saçlarımı öne doğru ıslak şekilde tarayıp kapıyı öyle açsam, bir korkutsam şu veletleri diyorum.
Not: foto özellikle flaşsız çekilmiş, böyle karanlık hoşuma gitmiştir.
İkinci not: Bildiğin tarif doğru olandır, on tane elmalı kurabiye tarifine gerek yoktur, sonuç yukarıdaki gibi olur.
8 comments:
:D Ring filmi mi?? Iyi fikir bir dene bakalim ne tepkiler gelecek. Filmi bilmeyen olsa da etkilenecektir!
Kurabiye akildan bir tarifle uyduramayacagim birsey. Seninkileri tuttum ama. Bir de rendelenmis elmayi dondurma, hazir saklama fikri hosuma gitti. Gecen de kizartmanin saklanabilecegini ogrenmistim, bir sonraki uzun firin yemeklerinde kullanilmak uzere :)
Bir de, evet, elma iki uc gunden sonra hergun bol bol yenilmiyor...
(Sanem adresim degisti, az kalsin unutuyordum, artik yeni blogdayim)
Canim en kolay ve lezzetli yolu denemisin, kutlarim:)) oturup deli oynatmasi gibi kucuk kucuk kim ugrasacak, tarifini benimde hamurumun kapanmakta zorlandigi bir gun mutlaka deneyecegim:)) sevgilerimle...
Aslinda ben buraya Kadir Gecen Kutlu Olsun demeye gelmistim, yazdigin nese dolu yaziyi okuyunca unuttum:)))
Ellerine sağlık canım..
Alttaki kasabaya da bayıldım :)
Şeeey hani biz kabartma tozu diyoruz ya, sen ondan kullanmış olsan gerek değil mi? :P
Eline sağlık Sanem'ciğim, keşke oralarda olsam da tadına bakabilsem. Şimdi çalışmaya başlayınca, annemin yemekleri, kurabiyeleri daha bir değerli oldular gözümde. Sen komşu gelsene bize :)
İyi Bayramlar... Sevgiler...
evde yenmeyip pişmeyi bekleyen elmaları napıcam diye düşünürken yazını görünce önce çok mutlu oldum! elmalı kurabiyeler miii!! diyerek.. sonra tarifi görünce cesaret edemedim ;)) gayet lezzetli görünüyolar ama ben net ölçüler olmadan yapmayı beceremem! :)) ellerine sağlık ;))
Post a Comment